Sis kalkinca geriye ask kalir (when the fog lifts, love remains)

Sis kalkti, geriye ask kaldi.

Son dort aydir bir sisin icindeydim. Eve Eda iki haftalikken gelen hemsireye ne dedigimi hatirliyorum 'bana bir kamyon carpmis gibiyim'. Evet bir kamyon carpti bana, dogum kamyonu. Ani sezeryan, sonrasinda hamileligimde alistigim gupguzel hormonlarin birden dibe vurmasi, hayatin telasi ve kendimi bedenimde hissetmemem. En cok da bu sonuncusu koydu bana. Hamileyken her zerresini hissettigim bedenim, yogayla yogurdugum hucrelerim bana yabanci olmustu. Uzaktan bakiyordum sanki gun be gun nefes alan halime. Etin kesilmesi ne kadar zor birseymis, tam bir ay dokunamadim hatta bakamadim bile yarama. Simdi simdi oksuyorum karnimdaki cizgiyi, sifalar yolluyorum.

Yeni anneligin getirdigi uykusuz geceler, emzirmeyi, minik bir bedene bakimi ogrenmek, acemiligin sikintisi ve utanci, herseyi en iyi yapma isteginin baskisi da eklendi bu kendime yabanciligin uzerine. Bir anda tanimadigim bir diyarda bulmustum kendimi. Dili yabanci, hissi yabanci. Gunler gunlere karisiyor ben kendimi bulamiyordum. Bunun ortasinda bana muhtac bir bebek ve devam eden bir yasama telasi. Gun be gun isil isil gozlerle bana bakan bir bebek. Ve onu ta yuregimin dibinden sevdigimi bilmek, her an yuzume yansitamasam da bilmek. Simdi tam dort aylik bebegime bakiyorum ve agliyorum. Cunku uzerime sinen sis yavas yavas da olsa aralaniyor. Ben mi birsey yaptim, gecen zaman mi iyilestirdi ruhumu? Yoksa hergun buyuyen bebegim mi? Birseyler degisiyor ve ben sukrediyorum. Cunku bebegimin gozunun icine bakinca sadece sevgi goruyorum ve hissediyorum, kocamin gozune bakinca sadece sevgi, bize uzaktan seslenen anne babalarimizin, kardeslerimizin, sevdiklerimizin yuzune bakinca sadece sevgi...

Sevgiye uzanmam once Mevlana ile basladi. Facebook'ta Mevlana'nin sozlerini gunluk parcalar halinde yazan bir grup buldum (ya da o beni buldu). Sonra her yerde sevgiyi anlatan sozler bana konusmaya, ulasmaya basladi. Elif Safak'in Ask kitabini aldim elime. Ask sozlerini arar oldum, iyi geldiler bana. Sanki evren ilmek ilmek acildi gozumun onunde, hayir tam gogsumun icinde. Bogum bogum buyuyen bir cicek gibi. Gozum kararana ondan baska birsey gormeyene kadar. Sevgi, sevgi, sevgi. Ask, ask, ask. Ve agladigim zaman farkli simdi goz yaslarim. Anneligimin ilk aylarinin umutsuzlugu yok. Sukur var iclerinde, yogunluk. Bu kadar ask mevcut muydu yer yuzunde? Eger oyleyse nasil gorememisim? Icimi parcalayarak isitan, beni yoran yoguran, her gunumu baska bir tada bulayan sevgi. Annelik bir cicek oldu icimde, gozumde, yuregimde. Actikca aciyor, costukca cosuyor.

Bir bebegin buyumesini izlemek bir ayricalik. Onun kendi varligini sinirsizca sizinle paylasmasi, gozunde hicbir art niyet olmadan butun benligiyle size gulmesi, aglamasi, seslenmesi, ciglik atmasi. Bir bedenin buyumesini izlemek ayricalik. Minik parmaklarin her gun azicik daha buyuk parmaga donusmesi, sifirdan buyuyen kirpikler, degisen gelisen yuz cizgileri, hergun renklenen ifadeler, konusmadan konusan beden dili ve sesleri.

Ebeveynlik hala hayatimda yasadigim, gecirdigim, ogrendigim en zor sey. Gun be gun herseyi yeniden tanimliyorum. Hergun kendimle, beklentilerimle, bebegimle ve hayatla ilgili yeni seyler ogreniyorum. Durustce soyluyorum: son dort ay hayatimin en zor ve en cetin aylariydi. Sonucunda ne oldu derseniz, bir gun farkettim ki elimde tuttugum isiltili canliya hayranlikla bakip sevgimin yogunlugundan aglayan bir ben olmusum. Tunelin sonundaki isik buymus: sevgi ve ask.

Sevgilerimle, askimla,
Damla





Comments

INDIGOGOKCE said…
Ne güzel anlatmışsın hislerini, zor günler geride kalmıştır umarım. Birlikte aştığınız bu günler Eda ile seni birbirinize daha çok bağlamıştır. Annelik te sanırım böyle öğreniliyor. Darısı başımıza bizde iki bebek bekliyoruz, umarım senin gibi bende başarabilirim ve sisi birlikte çabalayıp kaldırabiliriz bebeklerimle. Seni sık sık okuyorum, belkide içten tüm kalbiyle yaşamak herşeyi böyle hissettiyor. Şimdi anne olan damla kendine daha yakındır eskisinden.

Popular Posts